Aslı BAĞIŞLAYICI
Sınırların git gide kalktığı insanların birbirini anlamak için her yolu denediği bir dünyada nefes alıp veriyoruz. Dil insanlar arasındaki etkili iletişim araçlarından biri. Ama herkes aynı dili konuşmuyor, konuşamıyor. Anlamak anlaşmak için birbirinden farklı farklı diller öğreniyor; farklı dilleri edinmeye çalışıyor.
Dünya tek dili olan bireylerdense iki hatta daha fazla dili olan bireyleri daha da farklı kucaklıyor. İkidillilik, en geniş anlamıyla iki dilin aynı anda öğrenilmesi ya da iki dilin anlaşılması olarak tanımlanmaktadır. Peki herkes aynı anda ve aynı oranda mı iki dilden etkileniyor. Tabi ki hayır. Bireylerin dillerden etkilendikleri yaşlar ve süreler göz önüne alınarak ikidilliliğin farklı türleri belirlenmistir. Simultane iki dilliler her iki dilide doğuştan ve aynı andan edinen bireylerdir. Bir diğer ikidillilik çeşidi de dillerin birbirlerine göre edinim ve öğrenimin sıraları göz önüne alınarak yapılmıştır. Şayet birey bir dile evde diğer dilde formal eğitim sürecinde maruz kalıyor ise bu ikidillilere sıralı ikidilliler (sequential bilinguals) denmektedir.
Bir diğer iki dillilik sınıflandırması da yarı iki dillilik (semi bilingual) olarak belirlenmiştir. Bu tip iki dilliler her iki dilde de yeterli olmayan iki dillilerdir. Bunun aksine eşit ikidilliler (balanced bilinguals) olarak bilinen bireyler ise her iki dilde de eşit yeterliğe sahip olan kişilerdir.
Yukarıdaki tanımlamalar Baker, C. (2006). Foundations of bilingual education and Bilingualism`den yararlanılarak yapılmıştır.
Göründüğü üzere detaylara inildikçe çeşitli sınıflandırmalar su yüzüne çıkmakta ve aslında günümüzde çoğu insanın o ya da bu şekilde bir iki dillilik sınıflarından birine girmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu denli hayatımızın içinde olan bir kavramın toplum içindeki yankısı ve eleştirileri de o kadar büyük. İkidilliliğin bireyin bilişsel gelişimine olumsuz etkide bulunduğu hatta ve hatta yaşıtlarıyla karşılaştırıldıklarında tek dilli olanların bilişsel gelişim açısından daha ilerde olduğu da iddialar arasındadır. Örneğin *Streets (1976) Galler’ in kırsal kesimindeki çift dilli çocukların zekâ testinde tek dilli çocuklara oranla daha düşük skorlar aldıklarını belirtmiştir. Ancak, bu ve buna benzer çalışmaların sosyo-ekonomik açıdan birbirlerinden farklı çocukların çalışma grupları olarak seçilerek yapıldığının belirtilmesiyle pekte haklı adıl karşılaştırmalar olmadığını saptamıştır. Akbulut (2007) bu iki dillilerin tek dillilere oranla daha az başarılı oldukları karşılaştırmalarını eleştirmiş ve bu karşılaştırmaların sosyo-kültürel faktörler göz önüne alınmaksızın birbirinden oldukça farklı sosyo-kültürel düzeyde bireyler arasında yapıldıklarını belirtmiştir.
*Çalışma, Akbulut, Y. (2007). Bilingual Acquisition and Cognitive development in early childhood: Challenges to the research paradigm çalışmasından alıntı yapılmıştır.
Bunun yanı sıra dil öğrenmenin ve özellikle iki dilliliğin bireyin bilişsel gelişimi ve dil öğrenimine sayısız faydaları oldugunu hatta ve hatta iki dilli çocukların tek dilli çocuklara nazaran oldukça başarılı olduklarını saptanmıştır. Clark (1978) ve Tunmer and Myhill (1984) iki dilin aynı anda öğrenilmesinin üst dilbilimsel farkındalığı artırarak bireylerin dil gelişimlerine sayısız faydaları olduğunu belirtmişlerdir.
Tek dilli ve iki dilli çocukların kelimelerin nesnelere göre değişebilir oldukları iki dilli çocuklar arasında tek dili çocuklara oranla daha çok kabul gördüğü de saptamalar arasındadır. (Ionca-Worall, 1972).
Bruck ve Genesee(1995) çift dilli çocukların tek dilli çocuklara nazaran fonolojik acıdan belli noktalarda daha avantajlı olduklarını saptamışlardır.
* Yukarıda sözü geçen çalışmalar, Bialystok, E. (2001). Bilingualism in Development kitabından yararlanılarak yazılmıştır.
Çift dilliliğin kesin bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı olup olmadığı sorusuna yanıt vermek oldukça zordur. Burada sadece sınırlı sayıda çalışmalara yer verebildim ama bilinen şu ki gerek çağımız gerekse birey gereksinimleri göz önünde bulunduğunda bir bireye birden fazla dili bilmesinin sayısız faydasının olduğu açıktır. Bu nedenle bireylerin birden fazla dil öğrenmeleri hatta edinmeleri mümkünse bu konuda teşvik edilmeleri gerektiğine inanıyorum.
Lazca- Türkçe çift dilli çocuklar da Belirtme (akuzatif) durum ekinin üretiminde diller arası Transfer
Tüm ergatif dillerde olduğu gibi, Ergatif bir dil olan Lazca’da da geçişli fiillerin nesnesi, geçişsiz fiillerin nesnesi ile aynı durumda (Absolutif ) yalın halde bulunurlar. Türkçe’de ise geçişli fiillerin nesnesi geçişsiz fiillerin nesnesinden farklıdır. Türkçe’deki geçişli fiillerin nesneleri –ı,-i belirtme (akkuzatif) durum ekini alırlar.
3’ü Lazca-Türkçe çift dilli ve 1’i Türkçe tek dilli 7 yaşındaki 4 çocuğun katıldığı çalışmada Lazca- Türkçe çiftdilli çocukların , Lazcalarından Türkçelerine akkuzatif- belirtme durum ekini kullanmaları konusunda bir transfer etkisi olup olmadığı incelenmiştir.
Çalışma süresince her katılımcıyla bireysel olarak çalışılmıstır. Ve veri toplama aracı metodu olarakta resım tasvır etme (picture description) ve hikaye anlatımı (story telling) metotları kullanılmıstır.
Bu çalışmada kullanılması planlanan resımler esas calısmada uygulanmadan once aynı yasta tek dıllı bır cocukla pilot edılmıs ve bu araçların çalışma için etkılı olup olmadıkları belirlenmiştir.
Çalışmanın resim tanımlama aracı kullanılırken, katılımcılardan siyah beyaz resımlerde ne goruyorlarsa ıfade etmelerı ıstenmıstır. Bu resımlerde gecıslı fiillerle yapılan eylemler resmedilmiştir.
Hikaye anlatma veri toplama metodunda ıse cocuklara birden fazla hıkaye kıtabından sadece resımeler gosterılmıstır. Çocuklar bu resimlere bakarak hıkaye anlatmıslardır. Yıne resımlerde gecıslı fııllerle yapılan işler resmedilmıstir.
Veri toplama araçları pilot çalışma yapıldıktan sonra her çocukla birebir buluşulmuş ve tüm konuşmalar ses cihazına kaydedilmiştir. Bu kayıtlar araştırmacı tarafından yazıya geçirilmiştir.
Veri analizi sonucunda katılımcıların (akuzatif) belirtme durum ekini ne kadar dogru kullanıp kullanmadıklarının yuzdelerı hesaplanmıs ve Lazca-Türkçe çiftdilli çocukların tek dilli çocuklara kıyasla (akuzatif) belirtme isim halini daha fazla oranda dogru kullandıkları ortaya cıkmıstır.
Bu calısma, sınırlı sayıda katılımcı ıle yapılmıs olsa da iki dilli çocukların dıllerının birbirleri uzerınde negatif etki göstermedikleri, tersine; bu dillerin dıl ogrenmelerını tek dilli yasıtlarına kıyasla guclendırdıgı ortaya konulmuştur. Buna ek olarak bu konuda yapılmış genıs captakı arastırmalar, bir kanıt olarak gosterılebılır.
Lazca- Türkçe çift dilli çocuklar da Belirtme (akuzatif) durum ekinin üretiminde diller arası Transfer
Tüm ergatif dillerde olduğu gibi, Ergatif bir dil olan Lazca’da da geçişli fiillerin nesnesi, geçişsiz fiillerin nesnesi ile aynı durumda (Absolutif ) yalın halde bulunurlar. Türkçe’de ise geçişli fiillerin nesnesi geçişsiz fiillerin nesnesinden farklıdır. Türkçe’deki geçişli fiillerin nesneleri –ı,-i belirtme (akkuzatif) durum ekini alırlar.
3’ü Lazca-Türkçe çift dilli ve 1’i Türkçe tek dilli 7 yaşındaki 4 çocuğun katıldığı çalışmada Lazca- Türkçe çiftdilli çocukların , Lazcalarından Türkçelerine akkuzatif- belirtme durum ekini kullanmaları konusunda bir transfer etkisi olup olmadığı incelenmiştir.
Çalışma süresince her katılımcıyla bireysel olarak çalışılmıstır. Ve veri toplama aracı metodu olarakta resım tasvır etme (picture description) ve hikaye anlatımı (story telling) metotları kullanılmıstır.
Bu çalışmada kullanılması planlanan resımler esas calısmada uygulanmadan once aynı yasta tek dıllı bır cocukla pilot edılmıs ve bu araçların çalışma için etkılı olup olmadıkları belirlenmiştir.
Çalışmanın resim tanımlama aracı kullanılırken, katılımcılardan siyah beyaz resımlerde ne goruyorlarsa ıfade etmelerı ıstenmıstır. Bu resımlerde gecıslı fiillerle yapılan eylemler resmedilmiştir.
Hikaye anlatma veri toplama metodunda ıse cocuklara birden fazla hıkaye kıtabından sadece resımeler gosterılmıstır. Çocuklar bu resimlere bakarak hıkaye anlatmıslardır. Yıne resımlerde gecıslı fııllerle yapılan işler resmedilmıstir.
Veri toplama araçları pilot çalışma yapıldıktan sonra her çocukla birebir buluşulmuş ve tüm konuşmalar ses cihazına kaydedilmiştir. Bu kayıtlar araştırmacı tarafından yazıya geçirilmiştir.
Veri analizi sonucunda katılımcıların (akuzatif) belirtme durum ekini ne kadar dogru kullanıp kullanmadıklarının yuzdelerı hesaplanmıs ve Lazca-Türkçe çiftdilli çocukların tek dilli çocuklara kıyasla (akuzatif) belirtme isim halini daha fazla oranda dogru kullandıkları ortaya cıkmıstır.
Bu calısma, sınırlı sayıda katılımcı ıle yapılmıs olsa da iki dilli çocukların dıllerının birbirleri uzerınde negatif etki göstermedikleri, tersine; bu dillerin dıl ogrenmelerını tek dilli yasıtlarına kıyasla guclendırdıgı ortaya konulmuştur. Buna ek olarak bu konuda yapılmış genıs captakı arastırmalar, bir kanıt olarak gosterılebılır.
Referanslar:
Akbulut, Y. (2007). Bilingual Acquisition and Cognitive development in early childhood: Challenges to the research paradigm. Elementary Education Online, 6(3),
422-429.
Baker, C. (2006). Foundations of bilingual education and Bilingualism. 4th edition. Clevedon: Multilingual Matters
Bialystok, E. (2001). Bilingualism in Development : Language, Literacy and Cognition. Cambridge: Cambridge University Press.
* Araştırma görevlisi, Yeditepe Üniversitesi