Ağıtlar, ölüm gibi anlık gelişen bir olayın etkisiyle duyulan acı ve özlem cümleleriyle ifade edilir. Sayma; Laz yas törenlerinde, ölüm veya acılı bir olay sonrasında yaşanan olayın etkisini hafifletmek, rahatlamak için anlık gelişen söz, ezgi ve serbest ritimle söylenir. Türkçedeki ağıt kelimesi Lazcada “bgara, mgara, okoretzxu” kelimeleriyle ifade edilir. “Bgara, mgara” kelimeleri daha çok “ağıt, matem, taziye” olarak kullanılırken, “okoretsxu” kelimesi sayı sayma anlamının yanı sıra cenaze şarkısı ya da ağıt yakmak olarak ifade edilir (Avcı 2018: 300).
Lazlar’ın ölüme yüklediği anlamlar, cenazenin ardından söylenen sayma geleneğinde konular başlıca sevgi, acıma duygusu, özlem olarak öne çıkmaktadır. Cenazenin ardından yapılan işler vb. ritüeller günümüzde değişikliklere uğrayıp kısmen unutulsa da bazı yerlerde halen varlığını korumaktadır.
Laz ritüellerinde cenaze esnasında söylenen ağıtlar o ortamla ilişkili olarak ortaya çıkar. Cenaze evi, akraba ve komşulardan oluşan bir kalabalıkla doludur. Bir tarafta ağlayan insanlar, bir tarafta ölen kişiden bahseden insanlar vardır. O esnada dertlenen yakınlar ya da iyi sayabilen kadınlar sayma yaparlar. Ölen kişinin yaşantısı boyunca çektiği acılar, iyilikleri, göremedikleri, ona duyulan özlem, şahsiyeti, yardımseverliği gibi konular saymanın sınırlarını belirler.
*Bu bilgiler Onur Kahveci’nin yayımlanmamış “Laz Müziği:Yerel Pratikler, Piyasa ve Yeniden İnşa” adlı çalışmasından alınmıştır.