Geleneksel Laz Müziği hayatın içinde, ritüellerle birlikte sürdürülür. Çeşitliğini geleneğin birikiminden alır. Laz müziği temelde insan sesine dayanır ve birlikte söylemenin yaygın olduğu Lazca sözlü müziktir.
Laz müziğinin kültürel ortamlarda icra edilen farklı formları vardır. Laz müziğinde bu formların ürünleri ritüel içinde üretilir. Bir cenaze olduğunda sayma; acı, hüzün ve mizahın yer bulduğu destanlar; atışmaların karşılıklı sataşmalara dönüştüğü atma karşılama ve atma kovalama, yayla yolunda söylenen yol havaları, imecede söylenen halk şarkıları gibi ritüel içinde yer bulan müzikler üretilir. Bu üretim süreci bazen doğaçlama olarak ortaya çıkarken bazen de yörenin ezgi yapısına bağlı kalınarak önceden belirlenir.
Laz müziğinin farklı formları icra edilirken yaygın bir şekilde en az 2 kişi ya da daha fazla kişilerle birlikte söylenir. Resitatif anlatıma dayalı Laz müziğinde kullanılan vokal yapısındaki süslemeler daha çok hece vurgularında görülür.
Laz müziğinde ikili, üçlü aralıklar sık kullanılmaktadır. Özellikle doğaçlama söylenen atma karşılama, sayma gibi türlerde iki ya da üçlü atlamalar sıklıkla kullanılır. Bunun dışında diğer türlerde beşli atlamalar ve dörtlü atlamalar da kullanılan aralılar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Laz müziğinin icrasında genelde enstürmansız vokal müzik ön plandadır. Fakat düğün vb. eğlencelerde enstrümanın bulunduğu ortamlarda çoğunlukla tulum ve kemençe ile eşlik edilir. Tulum; destanlarda, horonlarda yoğun olarak kullanılırken kemençe sadece destan söylerken kullanılır. Tulum ve kemençe çalgıları vokal ile kullanılan melodiye eşlik edecek şekilde kullanılmaktadır.
Dolayısıyla bir canlı takip söz konusudur. Sadece tulum ile oynanan horonlarda ezgilerin karekteristik belirleyicisi tulum çalgısıdır.
*Bu bilgiler Onur Kahveci’nin yayımlanmamış “Laz Müziği:Yerel Pratikler, Piyasa ve Yeniden İnşa” adlı çalışmasından alınmıştır.